top of page
dağ silsilesi

Hava Sporları Kasklarında Dikkat Edilmesi Gereken Kalite Özellikleri

  • Yazarın fotoğrafı: AURA
    AURA
  • 23 Nis
  • 2 dakikada okunur

Yamaç paraşütü gibi gökyüzünde özgürlüğü hissettiğimiz hava sporları, yüksek adrenalinle birlikte ciddi sorumluluklar da getirir. Bu sporların vazgeçilmez güvenlik ekipmanlarının başında ise hiç şüphesiz kasklar gelir. Ancak her kask aynı değildir! Özellikle hava sporlarına uygunluk açısından bazı önemli kalite standartları ve teknik detaylara dikkat etmek gerekir. Peki, bir hava sporları kaskında nelere dikkat etmeliyiz? Gelin birlikte inceleyelim.


Hava sporları kaskları, Avrupa test standardı olan CE EN 966'ya göre sertifikalandırılmalıdır. Kış sporları kaskları için geçerli olan CE EN 1077 standardından önemli bir fark, darbe emme testidir. Kayak kaskı standardında kask takılı mankenin düşürülme yüksekliği 0,75 m iken, hava sporları kaskı standardında bu yükseklik iki katına çıkar. Bu nedenle, hava sporları kaskları, kış sporları kasklarına kıyasla çok daha yüksek bir koruma seviyesi sunar.


CE EN 966 standardı çene koruyucusunu zorunlu kılmaz. Ancak çene ve dişlerde oluşabilecek hasarları önlemek için, sadece delta kanat (hang glider) pilotları değil, yamaç paraşütü pilotları için de çene koruması önerilir. Bununla birlikte, hava sporları kasklarının çene koruması, görüş alanını önemli ölçüde kısıtlamamalıdır. Hava çarpışmaları riski göz önünde bulundurularak uygun bir tasarım tercih edilmelidir.


Termoplastik (PE, ABS veya PC) malzemelerden yapılmış kasklar, UV ışınları altında yaşlanır ve bu nedenle 2 ila 5 yıl kullanım sonrası değiştirilmelidir. Buna karşılık, lif takviyeli iki bileşenli plastiklerden (örneğin No Limit ve Insider modellerinde kullanılan) yapılmış dış kabuklara sahip kasklar, çok daha sağlam olup, yaşlanmaya karşı neredeyse tamamen dirençlidir.


Inmold üretim süreci, Hike & Fly (Yürüyüş ve Uçuş) kaskları için idealdir, çünkü koruma işlevinden ödün vermeden %20 ağırlık tasarrufu sağlar. Bu yöntemde, EPS darbe emici malzeme, kaskın üst ve alt polikarbonat kabuklarının iç kısmına köpürtülerek kalıba sabitlenir. Köpük ve kabuklar böylece birbirine sıkıca kaynaşır, bu da yüksek dayanımlı, eğilmeye dirençli bir kask yapısı (“sandviç yapısı”) oluşturur. Bu üretim yönteminin dezavantajları ise, normal sert kabuklu kasklara göre daha yüksek maliyet ve taşıma sırasında darbe alma riskinin daha fazla olmasıdır. Özellikle kenarlara gelen darbeler, köpükte küçük ezikler oluşturabilir ve bu ezikler dış kabukla olan sıkı bağ nedeniyle dışarıdan görülebilir. Ancak, koruyucu işlev yalnızca ezik büyük bir alanı kaplıyorsa ve birkaç milimetreden derinse bozulur.


Maksimum koruma için, kaskın kafaya tam oturması şarttır. Bu da ancak boyutların ince aralıklarla derecelendirilmesiyle sağlanabilir. Baş çevresi 54-63 cm olan geniş bir kullanıcı aralığını kapsayabilmek için, ayarlanabilir modellerde bile en az 3 temel beden gereklidir.


Hava sesi, hava hızının tahmin edilmesinde önemli olduğundan, kulak pedlerinin tasarımı da önemli bir rol oynar. Pedlerin kulak kepçesinin üstüne değil, etrafından geçecek şekilde yerleştirilmesi avantajlıdır.


Gözlük kullananlar için önemli not: Kaskın iç tasarımı, gözlüklerin sonradan rahatça takılmasına da uygun olmalıdır.



 
 
 

コメント


この投稿へのコメントは利用できなくなりました。詳細はサイト所有者にお問い合わせください。

AURA Paragliding

  • Instagram

©2025, AURA Paragliding

bottom of page